11 Ekim 2013

Post PC Randevu (Post PC #03, Ağustos 2013)

Ankara’daki evimden hareket edeli neredeyse 4 saat oldu. İyi geldim sayılır Nişantaşı’na. Her anlamda hem de. Birinci köprünün açık olduğunu gördüğüm için gişelerden direk Çamlıca’ya yöneldim. Böylece trafik sıkıntısı yaşamamış oldum. Ayrıca çok da ekonomik geldim. 100 km.de ortalama 5.0 litre yakmışım; kabaca 100 TL.ye geldim demektir Ankara’dan İstanbul’a. Kalacağım otele de daha önce hiç arabayla gelmemiştim ama, Foursquare’den adresini bulup cadde ve numarası olarak girince sorunsuzca ulaştım.
.........
Sabah erken toplantım olduğu için akşam geldim İstanbul’a. Akşam bir planım yok şimdilik; tek başıma yerim herhalde. Otel’e check-in yaptım, bakalım yakınlarda güzel bir yer nereyi öneriyor? City’s güzel görünüyor, deneyebilirim. A-a... Çok sevdiğim bir arkadaşım da çok yakındaki bir otele check-in yapmış. Yıllar var görüşmedik; dur şunu cepten arayayım. Tüh, yemekte birlikte olamayacağız, işi var. Ama yemekten sonra bir şeyler içmek için buluşabiliriz. Birkaç arkadaşına söz vermiş gerçi de benim de gelmemde bir sakınca yok. Benim için de hava hoş, birkaç yeni arkadaş edinirim belki.
.........
City’s’in önünde buluştuk. Gideceğimiz yer Akaretler’de. Bakalım. Yaklaşık 1 km. diyor. Yürüyerek yokuş aşağı gidiyoruz, yolda da laflıyoruz hem yılların birikmişi var. Unutmadan bankadan nakit çekeyim biraz. Mekana varıyoruz. Limonatasını öneriyor sosyal paylaşım, deneyelim. Bizimkinin arkadaşları çok kafa dengi çıktı. Arkadaşın tanıştırdığı bir hanımefendi ile sohbet esnasında Sliding Doors filmine bir gönderme yapıyorum. Seyretmemiş. Hemen IMDB’den buluyor ve kendisi ile Facebook adresinden paylaşıyorum. Konusu çok ilgisini çekti, evine gidince iTunes’dan edinip seyredeceğini söylüyor. Umarım beğenir; benim çok sevdiğim bir filmdir.
.........
Oğlumla yeni akıllı televizyonumuzda XBox oynarken gördüm mesajı. Facebook’tan yazmış; filmin çok hoşuna gittiğini söylüyor. Önerebileceğim başka film var mıymış? Var tabi, Salmon Fishing In Yemen olabilir mesela, çok az insan bilir ama bence çok güzeldir. Peki, İstanbul’a geldiğim başka bir sefer birlikte bir yemek yiyelim ve bu film konularını konuşalım. Ben de isterim. Gerçi, Cimbom’luymuş, Instagram’da fotoğraflarından gördüm, ama maç tartışmaya gitmeyeceğiz, konumuz film, idare ederiz.
.........
Bir hafta sonra, Ankara. Yola çıkmak üzereyim. Arabamdaki ekran tahmini varış saatimi 20:00 olarak veriyor İstanbul için. Ben 20:30 diyeyim de, trafik vb. olur. HGS kredimi yükledim. USB belleği de taktım, yol boyunca şeytan müziklerimi dinleye dinleye gideceğim randevuma. Gideceğimiz yerin ciğeri meşhurmuş, umarım soğan yeme konusunda sorunu yoktur. Neyse, göreceğiz, şu an öğrenemediğim tek şey bu gibi.
.........
Hiçbiri için bir kişisel bilgisayar kullanmadan bunca dijital işlem. PC sonrası dönemi seviyorum.




Bu yazı daha sonra düzenlenerek Hardware Plus'ın 3. sayısında yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder