04 Nisan 2014

Araba Sevdası (Post PC #11, Nisan 2014)

Alacağımdan değil de, pek çok hemcinsim gibi ben de arada sırada otomobil üreticilerinin web sitelerinde dolanıyorum. E, hazır almayacağım, o yüzden gezindiğim siteler de biraz kalbur üstü markaların siteleri oluyor çoğunlukla.

Yazıyı okumadan ekteki resme bir bakın ve
aklınıza ilk ne geliyor kendinize itiraf edin;
sizce neyin kataloğundan alınmıştır bu resim?
Geçen de yolda görüp beğendiğim için Audi A3 Sedan neymiş, ne değilmiş diye bir bakayım dedim. Flash’la hazırlanmış siteler çok ilgimi çekmiyor, o yüzden direk katalog başlığı altından pdf dosyasını indirip bakmaya başladım. Motordu, koltuktu, LED fardı derken… Ekteki resmin de olduğu sayfa ile “nooluyoruz yahu” oldum.

Efendim, araba 8 mobil cihaza kadar “hotspot” görevi görüyor (dört kişi ikişer cihaz hesabı sanırım), arkadaş e-postaları, SMS’leri okuyor, Facebook’a ve Twitter’a (Twitter özelliği ülkenizin hükümet politikasına göre farklılık gösterebilir; bu metnin yazıldığı an itibarı ile o iş yaş) bağlanıyor. Hani, aynı ikonları ve yazıları araba broşüründe görmesem, tek başına bakınca bir tablet ya da hadi hadi bilemedin yeni nesil fotoğraf makinesi filan ilanı zannederim.

E tabi, bu olgunun Audi ile sınırlı kalmadığını idrak etmem de çok vaktimi almadı. Renault R-Link, Mercedes Mbrace, BMW ConnectedDrive gibi eşdeğer birçok sistem mevcut başka üreticilerde de. Hele ki “Ford, araba içi sistemlerde Microsoft’tan Blackberry’ye geçiyor” başlıklı okuduğum haber beni iyice düşünmeye sevk etti. Yahu kardeşim, hani, bu cümleyi “Goodyear’dan Michelin’e geçiyor” diye yazsanız yadırgamayacağım da, araba üreticisinde bir işletim sistemi savaşı kavramını sadece bilincim kabulleniyor; bünyem değil.

Otomotiv sektöründe her şey ilk önce otobüs ve kamyon gibi ticari sistemlerde başlar. Bu araba içi internet işi de farklı değil. Aslında yıllardır internet’i olduğunu söyleyen (pek düzgün çalışanına denk gelmedim ama olsun) şehirlerarası otobüslere bindik. Yine de, özellikle ABD’de kamyon taşımacılığında internet üzerinden online yük bilgisi, yakıt yönetimi ve hatta ERP ve CRM sistemleri ile entegrasyon çok sıradan bir hale gelmiş.

Bizim A3 şimdilik anca bu olur.
Biz yine bireysele dönersek, araba almaya kalkınca yakıt tüketimi vb.den sonra bi de internette ne numaralar çevirebildiğine de bakmak gerekecek artık. Benim bir sonraki beklentim bu meretlere Spotify, iTunes tarzı bir şey entegrasyonu olur. Böylece radyo, CD vb. dertlerden de tamamı ile kurtulmuş oluruz. Hele arka koltuğa da bir şekilde Marvel Avengers videosu aktarabilirsek, oğlanla her yere rahat rahat gidilir valla. Çok da dert değil gerçi, hotspotmuş madem, veririm eline iPad’ini; Dragon City’de ejderhalarını besleye besleye Çeşme’yi buluruz biz baba oğul… da, bi yerden böyle bir arabayı alacak parayı denkleştirmek lazım.

Bu yazı daha sonra düzenlenerek Hardware Plus'ın 11. sayısında yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder