03 Mayıs 2015

“Nasıl yardımcı olabilirim?” (Bilişim Dergisi, Mayıs 2015)

8 Nisan 2015’te, Türkçe konuşan insanlar için yeni bir anlam daha kazandı bu soru. iOS 8.3 güncellemesi ile birlikte iPhone’umuzun tuşuna basılı tuttuğumuzda karşımıza çıkan Siri ekranı artık Türkçe olarak soruyordu bu soruyu. Sormakla da kalmıyor, Türkçe sorduğunuz sorulara yanıt veriyor, Türkçe verdiğiniz komutları uygulayabiliyor.

İngilizcesi 4 yılı aşkın bir süredir çalışmakta olan bu uygulamanın dilimize de uyarlanması tabi ki hoşumuza gitti. Ve ardından çok ciddi bir sınav başladı; artık “Türklerin Siri ile sınavı mı” diye ifade edersiniz yoksa “Siri’nin Türkler ile sınavı mı?”, onu söylemek zor. Ancak garibim, normalde akla hayale gelmeyecek sorularla karşı karşıya kaldı. Yine de Allah’tan ki belirli bir mizah anlayışı da eklenmişti; verdiği şirin yanıtlarla gönülleri fethetti.

Orijinali iOS 4 için AppStore’da satılan bir uygulama olan Siri, Apple tarafından 2010’da satın alınarak iPhone 4S’lerle birlikte lanse edilen iOS 5’in tümleşik bir bileşeni olarak yerini aldı. O gün bu gündür de aslında iOS cihazlarımızda var; var var olmasına da “Babamı ara” demek yerine “kol may ded” demeyi tercih etmiyoruz haliyle.

İsmin hikâyesi de eğlenceli; Siri’nin geliştiricilerinden Dag Kittlaus, bir kızı olacağı düşüncesi ile kızına koymayı düşündüğü Siri ismini projeye veriyor. Siri, Norveç dilinde bir bayan ismi olan Sigrid’in halk içinde söylenişi; bizdeki Mehmet/Memo olayı eşdeğeri. Sonuçta adamcağızın kızı değil de bir oğlu oluyor ama “güzel ve zafer getiren kadın” anlamına gelen Siri, Apple dünyasında yerini alıyor.

Siri’nin orijinal işlevi Google Maps, OpenTable gibi yaygın kullanılan iOS uygulamalarına ses ile komuta eden bir arayüz sağlamak. Ancak Apple bünyesine geçince ağırlık daha çok işletim sistemi ile standart gelen Apple uygulamaları ile etkileşim amaçlı kullanılıyor. En yaygın kullanan işlevler birisini aramak, takvime toplantı eklemek, e-postaları okumak gibi şeyler. Ancak hava durumunu öğrenmek, maç durumunu sormak gibi webden edinilebilecek bilgileri de Siri yardımı ile tuş kullanmadan yapmak mümkün.

Ancak bu şirinliğin bazı bedelleri de yok değil. Özellikle güvenlik çerçevesinden baktığınızda Siri çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Telefonunuz kilitliyken bile Siri’yi aktive edilebiliyorsunuz. Bu da demek ki istediğiniz kadar parmak izi vb. koyun “babamı ara” dediğinizde babanızın numarası çevriliyor.

Hatta doğru ifade ederseniz yurtdışı herhangi bir numarayı dahi arayabiliyorsunuz. Kilitli konumdaki telefonlardan takvimlere, e-postalara, belirli dokümanlara göz atmak mümkün. Telefonu uçak konumuna alarak telefonun Find My iPhone ile bulunmasını dahi önleyebilirsiniz. Kullanırken bu konuları da göz önünde bulundurun lütfen.

Benim eksik gördüğüm bir başka nokta da çoklu dil konusu. Hani, kızımız çok akıllı 16 farklı dili, lehçeleriyle 30 farklı şekilde konuşabiliyor diyeceğiz ama. Belirli bir anda bu seçeneklerden yalnızca bir tanesini aktif kullanabiliyor. Türkçe konumundayken İngilizce isimli bir şarkıyı çaldırmak kesinlikle imkânsız. E, artistlik yapıp İngilizce kullansanız da bu sefer “Atatürk Caddesi” dediğinizde dağılıyor arkadaş.

Başka ufak tefek detaylar da var elbette ama zaten kimse Siri’nin mükemmel olduğunu söylemiyor. Daha gelişecek çok alan var. Şimdilik Microsoft Cortana ve Google Now ile giriştiği yarışta önde gözükmekle beraber, bu işler belli olmaz; zamanında kaale almadığımız Internet Explorer’ın, Netscape’i silip atmışlığı var.

Siri’nin size nasıl yardımcı olacağını bulmak Siri ile aranızda zaman içinde gelişecek bir ilişki sonucunda netleşecek muhakkak. Ancak Siri ve diğer sesli asistan uygulamalarının bilişim teknolojileri ile etkileşimde yeni standartlardan biri haline geleceği şimdiden görülüyor.

Bu yazı daha sonra düzenlenerek Bilişim Dergisi'nin 176. sayısında yayınlanmıştır.

1 yorum: