Muhtemelen henüz tanışmıyoruz seninle de… Çıksan bi yerden gelsen ve desen ki, “Murat, artık geçti”. Okşasan başımı, baksan gözüme ve “artık ben varım ve her şey güzel olacak” diye fısıldasan kulağıma. Saçlarının kokusunda bulsam bütün yaşadıklarımın tesellisini.
Bir Cumartesi sabahı Emre’yi aldığımda ona desem ki, “Oğlum,
işte benim bütün sıkıntılarımı alıp götüren insan bu. Onun sayesinde geçti tüm
incinmelerim ve artık çok daha iyi bir baba olacağım sana”.
Bir Pazartesi sabahı gitsem ofise ve desem ki, “Arkadaşlar
hayatıma o girdi. Artık dert değil şu ya da bu. Var gücümle sizinleyim; yalnızlığımın tesellisi değil artık iş. Ortalığı darma duman edicez”.
Salı akşamı eve gittiğimde sen olsan bir şekilde yanımda,
telefonda, SMS’de, Facebook’ta WhatsApp’da. Ve desem ki kendime “Bu gece
hayatımda indirdiğim 3D film değil, o var. Yatarken desem ki sana “iyi geceler”.
Sadece 2-3 kadeh içtiğimde değil de ayıkken de görebilsem
seni. Ha, senle içeriz o kadehleri sonra; o ayrı.
Yok; kesinlikle tanışmıyoruz seninle. Kim bilir, belki asla,
belki de yarın, bir yerde. Ama umuyorum ki, bir gün Çeşme’de, balkonda otururken
seninle, kendime diyeceğim ki “Evet, bütün hepsi bu gün için yaşandı”. Gözlerimi
kapayıp yaseminin kokusunu çekeceğim içime.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder